Allah sana öyle bir ceza versinki benim seni sevdigim gibi sende bir baskasini sev ve o bir baskasi seni sevdigim kadar nefret etsin.. sürgün63...
   
  KEFERAN...
  ~ZALiM~
 




ELVADA YALANCI askim

 ELVEDA YALANCI AŞKIM

ÜZGÜNÜM ÇOK ÜZGÜNÜM BİR KERE DAHA YIKTIN BENİ BİR KERE DAHA ACITTIN YÜREĞİMİ TAM HERŞEY DÜZELİRKEN BİR KERE DAHA SIZLATTIN İÇİMİ BENİ KIRMAYA YEMİNLİ MİSİN? BEN SENSİZ GECELERİ ZOR EDERKEN SEN BİR KERE DAHA GÖSTERDİN GERÇEK YÜZÜNÜ BANA..SANA SÖYLEDİĞİM SÖZLERDEN UTANIYORUM ARTIK.NE KADAR DA GURURUMMU ÇİĞNEMİŞİM SENİN YÜZÜNDEN. HAKETMEDİN BENİ HAKETMEYECEKSİN DE..SENİN İÇİN YAZDIĞIM SON SATIRLAR YARALI KALBİMİN SON FERYADI SON İSYANI.ARTIK NE SEN NE DE HAYALİN YOKSUN GÖZLERİMDE.. ACITAMAYACAKSIN YÜREĞİMİ, ÜZEMEYECEKSİN BENİ .BUGÜN SON OLACAK GÖZLERİM YAŞLANMAYACAK SENİN İÇİN .BUNDAN SONRA SEVGİMİ SEVMEYİ BİLENE VERECEĞİM VE SENİ SONSUZA DEK SİLECEĞİM HAYATIMDAN..SENİ YALNIZLIKLARA YALANCI AŞKINA EMANET EDİYORUM YORULMUŞ DUYGULARIMLA SON KEZ İSYAN EDİYORUM SON BİR KEZ DAHA BAKIYORUM RESMİNE UMUTLARIMI TÜKETİYORUM SENİ LAYIK OLDUĞUN YERE YALANCI BAHARLARA UĞURLUYORUM  ELVEDA YALANCI AŞKIM ELVEDA. SENİ BU SEFER GÖZYAŞLARIYLA DEĞİL BÜYÜK BİR ÖFKEYLE UĞURLUYORUM.AKLIMDA HEP O SON BAKIŞIN HATRIMDA İSE YAZMIŞ OLDUĞUN O SON SÖZLER KALACAK YOKLUĞUN ACI DEĞİL BİR KURTULUŞUN MÜJDESİ OLACAK BANA .KENDİNE İYİ BAK DEMEYECEĞİM BU SEFER.ÇÜNKÜ SEN NE BANA NE DE KENDİNE İYİ BAKMAYI BİLEMEDİN  SEN YÜREK YAKMAYI İÇ ACITMAYI BİLİRSİN GÖZÜMDEN AKAN SON YAŞIM IZDIRABIN OLSUN BUNDAN SONRA KİME SENİ SEVİYORUM DERSEN AKLINA BEN DÜŞEYİM VE SEN KOCA BİR OFfff ÇEK TIPKI BANA ÇEKTİRDİĞİN GİBİ ..ELVEDA AŞKIM BEN GİDİYORUM... mademki iskaladın... bak işine artik...

 

DEGMEZMİŞ SANA...


Ben senin icin neleri feda ettim sevgilim ..
Degerimi bilmedin ..
Sadece delicesine sevdim
Ama beni yaraladin sonundada kaybettin
Nasil sana inandim sana nasil kandim ?
Gercek yuzunu nasil gormedim ?
Bu aski sen bittirdin .. banada goz yaslarimi biraktin
Hayatimi sen mahvettin beni yapayalnız biraktin
Zalmsin sen zalim yuregimi acittin kalbimi parcaladin
Sakin geri donme sakin benimle goz goze gelme acitin beni yaraladin
Kalbim seni istemiyor artik .. sensiz yasayamam diyordum
Ama ayaktayim goruyorsun unuttum goruyorsun .. hayata sarilicam bundan sonra ..
Sen yoksun gibi davranicam bundan Sonra .. cunku sen benim kalbimde bittin sevgilim… Sana son sozum degmezmi$sin sevgilim

NASIL GİTTİ...



"Kendine iyi bak. Aramızda geçen herşeye rağmen benden sonra iyi olduğunu bilmeyi tercih ederim. Aslında bilmem çok önemli değil, iyi olduğunu varsayacağım ben. Seni bir daha asla görmemek üzere gidiyorum ben, seni kendinle başbaşa, yapayalnız bırakıyorum ben. Biliyorum kendini bırakacaksın benden sonra, o yüzden iyi bak diyorum. Aslına bakarsan, çok da fazla umursamıyorum."

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Tutkuyla sevenler, bazen birden fazla söylerler bunu. Çünkü onları ayırmak, eti tırnaktan ayırmak gibidir. Kolay kolay kopamaz onlar, süreç çok acı vericidir, yürek parçalıyıcıdır. Her seferinde azalan umutlarla geri döner ve yine “Kendine İyi Bak” gözleriyle ayrılırlar. Ta ki umut da, sevgi de tükeninceye kadar…Ta ki son elveda mezar sessizliğine bürününceye kadar…

Tutkunun ötesinde sevenler, bir kez “Kendine İyi Bak “ derler ve giderler. Onlar eti tırnaktan ayırmak yerine ölümü yeğlerler. Onlar bu acıyı bir kezden fazla kaldıramayacaklarını bilirler.

"Kendine iyi bak" derler ve giderler. Bu sözlerin içinde ihanet yok, hiç bir zaman olamaz derler ve giderler. En büyük ihanet değil midir aslında seni seveni, ihtiyacı olanı yüzüstü bırakıp gitmek. "Kendine iyi bak" derler ve giderler. Seni suskunluğa mahkum edip giderler. Seni parçalara ayırıp, en büyük parçayı yanlarına alıp giderler. Seni senden alıp giderler.

Arkalarına bakmadan çekip giderler eğer yalnız kalmışsan, çünkü insafsızlıklarını görmek istemezler. Herşey o saniye orada bitsin, kapansın bu sayfa isterler. "Bitti" diyemedikleri için, "kendine iyi bak" derler. "Kırıldım ve affedemiyorum" diyemedikleri için "kendine iyi bak" derler. "Seni istemiyorum artık, hayatımdan çıkaracağım ama bil ki hiç unutmayacağım" diyemedikleri için kendine iyi bak derler. "Biliyorum çok kanayacaksın ama daha iyisini yapamıyorum" diyemedikleri için "kendine iyi bak" derler. Vicdanlarını rahatlatmak için kendine iyi bak derler, çünkü o kan uzun süre akacaktır ve o yara asla kapanmayacaktır, bilirler.

"Kendine iyi bak" bir noktadır çoğu zaman. Kendine iyi bak deme bana, sadece kötülükler noktalansın isterim ben. Oysa sen iyisin… Sen gözümdeki ışık, dudağımdaki tebessüm, sen içimdeki sevinçssin. Sen hayatıma renk katan, sen yüreğimdeki çarpıntı, sen hayatımdaki neşesin. Sen yolumu aydınlatan, sen dert ortağım, sen gönül yoldaşım, sen bir tanesin. "Kendine iyi bak" deme bana. Nokta koyma.

Keşke böyle yaşanmasaydı bazı şeyler, keşke affedebilsen beni, keşke ben de affedebilsem… Keşke döndürebilsek zamanı geriye. Keşke bugünkü aklımızla yaşasak herşeyi baştan. Nafile... Ama yine de, gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı? Sen eksikken, ben nasıl tam olurum? Senden kalan boşluğu kimlerle doldururum? Savaşsak, aramıza giren şeytanla olmaz mı? Hani büyük aşklar her türlü engeli aşardı, hani gerçek dostluklar her sınavı geçerdi, hani sevgi eninde sonunda kazanırdı? Hani hayatta hiç kirlenmeyecek değerler vardı? Hani en büyük zaferler, en kanlı savaşların ardından kazanılırdı? Bunların hepsi yalan mı? Sahiden..., gitmesen olmaz mı? Bitmesek olmaz mı?

Peki o zaman... Senin istediğin gibi olsun... Öyleyse...Sen de "Kendine İyi Bak."

************************************************** *****

ASKA AYIP OLUYOR...

AŞKA AYIP OLUYOR...


Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil!
Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu.
Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem!
Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor.
Peki bu neden böyle oluyor?
Çünkü insan insana sevgisiz,
insan insana tahammülsüz,
insan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş,
insan insana kendini adamaktan kaçıyor.
Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa vardır aşk.
Fedakarlığın, adanmışlığın yaşamadığı yerde yaşamaz aşk.
Ne yazık ki uğruna kendini adadığı
ne bir ideali var günümüz insanının...
Ne de uğruna kendini adadığı bir aşkı.
Nerde ideali, aşkı uğruna her şeyden vazgeçen dünün insanı...
Nerde hiçbir şey için hiçbir şeyden vazgeçmeyen bugünün insanı.
Bugünün insanı aşkta da köşe dönmeci.
Emek harcamadan yaşamak istediği gibi,
emek harcamadan aşk yaşamak istiyor.
Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor.
Hiç değilse bir koyup üç almak istiyor.
Bir koyup üç alamadı mı ilişki bitiyor.
İlişkiler çıkar, menfaat üzerine kurulu.
Elektriklenmeler kısa devre.
Bir günlük elektriklenmeler,
bir gecelik sevişmeler aşk sanılıyor.
Sevgili bayanlar baylar, aşka ayıp oluyor...!!!


ASIKLARIN HEPSİ KÖRDÜR...

 

 

 

Aşk yalan,sen gerçeksin.

Sen  hayatsın, sensizlik ölüm.

Bu yüzden, sen  hasretsin.

Özlemsin ,beklenensin..

En önemlisi,

sevilmeden sevmek,

karşılık beklemeden aşkı yaşamak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sensizlik  haykırmaktır,özleminle ağlamak;

Sen saklımsın ,sevgin  yasaklım

Sevgi saklamaktır.

Adını gözlerini,

ve de sözlerini saklamak ...

 

 

 

 

 

 

 

 

Bir melodi bir şarkı,

bir şiiri seversin, 

arkadaşını seversin.

Aşık olamazsın,

ama seversin.

çocuklarını sevgi ile büyütürsün,

aşkla değil ...

Uğrunda ölecek sevgili  yoktur

Sevgi için ölünür,

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Aşk ölümsüzdür.Sonsuzluktur

Aşk  vermektir,  almak değil...

Vazgeçmektir,  sarılmak değil...

Aşk için şiirler yazarsın,

şarkılar yaparsın;

ağlarsın ve her şeyden vazgeçersin.

Yine de

Sevgiliye anlatamazsın aşkını...

Çünkü

Karşındaki alabildiği kadarını alır.

Kendince  yaşar sevgiyi

Kalbini kilitleyemezsin  aşka.

Su gibi sızar  derinliklerine,

Sevgi  ortada açıkca yaşanır

Aşk gizlidir gizemdir.

     İki kişi ile özeldir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Karşılık almayınca, vazgeçmek değildir.

Aşk  alevdir,aşık ateş

Yanmaktır, kül olmak

Ama, </MA,< span>

 

 

 

 

 

yine vazgeçmemektir.

Yaşamaktır, hiç kimsenin yaşamadığı gibi

yaşamaktır </AŞAMAKTıR< span>

 

 

 

 

Hapsinden öte

aşk bir oyun olursa,

     Aşıkların hepsi kör ol.

 

 

YALANCI...



Hayat denilen şey...
Neden beni her fırsatta devirmeye çalışıyorsun ?
Neden bu küçücük kalbime binbir türlü acı yüklüyorsun ?
Neden , neden , neden ?!

ßen bu anlamsız kalbi taşımaya çalışırken

ßir de üstüne “aşk” denilen Yalan’ı koyuyosun…

Üstelik olmadık yerde , olmadık zamanda.

İstemiyorum bu Yalan’ı istemiyorum , taşıyamıyorum !


Kimsenin bana sahiplenebilmesini
Beni üzebilmesini
İstemiyorum artık , sıkıldım !
Kendimi kalbimin derinliklerine taşıyorum…

[Kimsenin ulaşamayacağı....

ASK YALAN SEVMEZ...

Aşk Yalanı Sevmez

Aşk demek sevda demek
Sevdiği insanı candan sevmek
Sonsuz saygı sevgi göstermek
Aşk yalanı sevmez gerçeği sever



Sevgisiz aşklar çabucak biter
Alevlenir söner dumanı tüter
Saygı duyulmasa kaybolur gider
Aşk yalanı sevmez gerçeği sever

Aşkın bıraktığı iz kalpten silinmez
Aşkın gözü kördür baksan görünmez
Yerleştiği kalbe başka aşk girmez
Aşk yalan dolanla sonsuza gitmez

Aşk yaşayanlar cennete gider
Dünyaları bağışla eliyle iter
Aşkın acısıdır ölümden beter
Aşk beyinde başlar beyinde biter

VAZGEÇTİM ARTIK BU ASKTAN...

Kayboluyor muydu yoksa avuç içimde ki sımsıkı tuttuğum mutluluk. Hüsrana doğru yol mu alıyordu yoksa. Sinsice bir savas mıydı bu bana karşı yapılan.

Savaş ne içindi. Kimin içindi. Sorgusuzca yıllarımı verdiğim sevgim elimden uçup gidiyor muydu.

Kale duvarı misali dediğim kenetmenmiş kalplerimizin tek tek taşlarını kim ya da kimler indiriyordu acaba.

Zamanında söylenen sözler edilen yeminler içilen yudum yudum sevgiler unutulmuş muydu.
 

 Sevgisi uğruna dağları delen ferhat gibi herşeyi göze alan sen şimdi yanıbaşında duran bana neden tek adım atmıyorsun atamıyorsun. Vücudunun titrekliğine aldırmadan yanımda susuyorsan, nefes bile almak istemiyorsan, neydi bu ızdırab!!!  Neydi bu çile!!!

Hesab verilecek kadar önemim kalmış mıydı!!!

Susuyorsun. Tek kelime bile demeden diyemeden öylece bana; gözlerime bakman ne neler ifade ediyordu!!!

Özür müydü yoksa. Sevgime: yıllar sonra başkasına olan sevginle karşılık vermen için ne eksiklik duymuştun acaba!

Yüreğimde ki eksiklik yıllardır vardı da neden şimdiye dek beklemişti. Neden şimdi çıkageldi ayrılık.

Vakitsiz ötmek hangi horozun harcıydı. kimdi bu...beni benden ayıran canımdan can alan, aşkımdan damla yok eden kim di.....

Aşkınla şuurlanmış acizane kalbim bu yenilgiyi kabullenecek miydi.

Bırakıp gidecek miydi......

Yoksa kokusu yüreğine sinmiş sevdayı yanlız mı bırakacaktı...

................................................................

Gözyaşı.....

Gözyaşı değer miydi ayrılığa. Sana yıllarca değer biçemediğim sevgime, sana, şimdi gözyaşlarımı cok görüyorsam sebeb ne olabilirdi!!!

Yıkıma uğramam mı...sevdiğimi elimden alan insana gidip kahretmek mi.....

Ucuz muydu öyle çekip gitmek. Neler yapmadım ki senin için neler yapmazdım ki!!!

..............................................................

Hala susuyorsun.

Peki neden.....

Susman beni mi haklı çıkarıyor!!!

Sustukça cevap verilmeyecek kadar acizleştiğimi mi söylemek istiyorsun.!!!

Acizlik......

Sevmek acizlik midir!!!

Sevgin için gözyaşlarını kurutman mıdır!!! Eski günlere dönebilmek için çırpınmak mıdır!!!

....................................................................

Bir hısırtı sesi.

Neydi bu..

Bakalım cebinde ne vaaaaaaaaaaaar!!!

Mektup...

Kimden acaba...

Açtım. Baktım.

Canım diyordu ve devam ediyordu öyle işte.......

Son sözcük!!!

Seni bekliyorum.................

...

Belki arkadaşıydı dedim. Arkadaşıdır canım. Alma günahını. O yapmaz öyle şey. Yapamaz...yok yok kesinlikle yapmaz....dedim hıçkırıklarla......

........

Hala susuyorsun...

Hayır de....inkar et....benim değil de....yapmadım de....yalan de.... sana asla ve asla yapmam de.....bana yalan söyle....yeter ki söyle.....yok de....

Söyle ki içimde kanayan yaraya tuz basayım. Bende kendimi teselli edeyim...hadi...söyle...

Yalan de....inkar et....

Bakma öyle gözlerime.....konuş.....

..........................................

Bana yalan söyleyemediğini biliyordum. Diyemezsin. Yalan söylerken hep şaşırırdın kelimelerin yerini. Yerli yerine oturmazdı hiç birisi. Yapamazdın öyle ya....

 Anlatacak mıydın bana!!!

Sevgini. Bir başkasına olan sevgini gelipte bana anlatacak mıydın!!!

Ama nasıl....

Bu sefer başaracak mıydın yani kelime oyunu oynarken!!!

 

Aynı yastığa baş koyarken içinden yanımda ki sen olmasaydın dedin mi hiç.....

Aslında bana tebessüm ederken ağlıyor muydu yüreğin!!!

....................................................

Hadi git desem...

Beni unut desem....

Sana mutluluklar dilesem....

Arkana bakmadan, tek kelime etmeden, için sızlamadan gidebilecek miydin!!!

........

Yılların sığdıramadıgı aşkımın, sevdamın üstüne basar gibi ezip gidebilecek miydin!!!

Suskunluğun neden?

Bitti mi söylenecekler. Biter mi. Yaşanacaklar biter mi

Sevgi biter miydi?

İsmimi duyduğunda yüreğinden bir ses diyecek miydi ``unutmuşum´´´diye. Yoksa ağlayacak mıydı kalbin.....

__bilmiyorum

Bilmiyorsun öyle mi!!!

Peki neyi biliyorsun. Sevgimin üstüne sevgi kurmayı nasıl biliyorsun.

...

Ahir zaman ömrümde tek bir isimle yaşayacak kalbim desem....ben bu sevginin üstüne sevgi tanımam desem.... nankörlük yapmam desem.....

Şu kalbimden kendini silerken ne kadar da izler bırak mışsın geriye.

......

Susma işte....susma....

Bir şeyler söyle. Bağır. Kız. Senin yüzünden de. Senin hatalarından. Senin eksikliğinden. İlgisizliğinden. Bilmem işte...bul bir şeyler....

.....................

Diyemezsin ki....

Haksızlığın farkındasın değil mi.

Sana yalvaracak değilim. Benim ilk ve tek sevdiğim......

Benimle kal ona gitme istersen kölen olurum demeyeceğim bunu benden bekleme....

Değmez......

Yıkılması imkansız bu büyük sevdamı ezen sen !!!  kaldımı bir nokta değerin....

Sevgin yaşasa da,  kalbim ağlasa da, feryatlar etsem de sana kal diyebilir miyim.

....

Susuyorsun evet....

Konuşmayacaksın biliyorum.

Beklediğin ne öyleyse çekip gitsene hayatımdan.

....

Git ki ben de bileyim beni önemsemediğini. Bekleme git. Gelme. Sakın gelme geri. Bakma ardına. Dizlerim dirense de kalbimin çöktüğünü görme.........

Sana kal demem.

Benden bunu mu bekliyorsun....

Neden.....

Sebebin mi olsun istiyorsun...

Çek git...

Bakma öyle gözlerime. Elveda de....

Ve git

Bekleme

Seni  bekleyen var

Benim artık yok......

............................

Açılan tek kapıydı sana.

Kapanmasını hiç beklemediğim, düsünmediğim tek kapı....

İşte

İşte o da kapandı ya. Artık sevgi ölmüştür ben de. Gönlümde. Mühürlendi artık.

.....................

Beni dinlediğin için, anladığın için, anlayabildiğin için müteşekkürüm. Konuşmasanda konuşamasan da beni dinlediğin için.......

.................................

Son sözlerin mi.?...diyorsun

Sözler biter mi ey yar!!!

Biter mi...

Ben de bitmez ama sana son sesimi, son nefesimi sarfediyorum eski sevdam, son sevdam...

``dilerim Allah`tan beni hatırlayınca içinde bir yara açılsın.....kapanmasın.... dilerim Allah`tan beni unutmayasın...UNUTAMAYASIN...........``

Hadi git.......

TAM ORTASINDAYIM...

Tam ortasındayım yağmurun
Karın soğuğun ortasındayım

Nasıl da paylaşıyor insan isterse
Nasıl da birmiş meğer hasretler
Nasıl da mecburmuşuz
Sabretmeye, sevmeye, öğrenmeye

Tam ortasındayım yolun
Koşunun ortasındayım

Tam varıyorum ki hedefe
Bir yenisi başlıyor
Bu oyun hep aynı değişmiyor
Hala devam hala figan
Hem de bile bile

Nasıl da paylaşıyor insan isterse
Nasıl da birmiş meğer hasretler
Nasıl da mecburmuşuz
Sabretmeye, sevmeye, öğrenmeye

 

 

Sensizlik…

 

Soğuk ve paslı bir bıçak gibi,

Bölüyordu gecenin karanlığını; yalnızlık…

 Dalgalar, yumuşak ve narin bir dokunuşla,

Okşamıştı, kumsaldaki her kum tanesinin saçlarını,

Ay ışığı güneşe inat;

Hiç olmadığı kadar güzeldi bu gece,

Rüzgâr sessizce bir şeyler mırıldanıyordu,

Denizin karanlık sularında kaybolan balıklara…

 

Hafiften bir yağmur çiseliyordu,

Denize küsüp kıyıya vuran midye kabukları,

Denizin soğuk köpüklü dalgaları yerine;

Yağmurun ıslak ama sıcak busesini yeğliyordu…

Her şey güzeldi bu gece, senin yokluğun haricinde…

Bu güzel gecede, sensizlik;

Bir çığlık olup bölüyordu, gecenin sessizliğini

Mesafeler;

Sinsi bir yılan gibi uzanmış yatıyordu aramızda,

Uzanmaya çalışsam sana, uzadıkça uzuyordu zaman

Yalnızlığımsa; kendi halinde bir köşede gariban,

Perme perişan oturmuş kendi haline ağlıyordu...

 

Bir ben vardım bu gece deniz kenarında;

Terk edilmiş yalnızlığa,

Bir de denize küsen midye kabukları,

Çaresiz bir çocuk umarsızlığıyla…

Oturup dertleştik onlarla,

Onlar bana açık denizlerde özgürlüğü anlattı

Bense onlara, senden yadigâr yalnızlığımı…

 

gecmise-ozlem-duymak.jpg

 

Bu adresime taşınalı henüz bir ay bile olmamışken, sanki aylardır, hatta yıllardır, burada gibiyim…

Aslında hiçbir şeyden kolay kopamayan ve emek verdiği, zaman harcadığı yerleri/kişileri geride bırakmakta oldukça zorlanan bir insanım ama her nedense, .......‘i hiç aramıyorum… Tıpkı ondan önce de ..........‘yu aramadığım gibi… İkisi de şimdi çok yabancı bana…

Neden acaba…?

Belki de geçmişe özlem duymama‘ mın nedeni, giderken her şeyimi yanımda götürmemdendir; resimleri ile birlikte yazılarımı, yorumlarımı, arkadaşlarımı…

Sıfırdan başlamak oldukça zor gelir insan psikolojisine… Gerçi çıktığım basamakları bu taşınma ile (iki defa) yeniden çıkmak zorunda kaldım ama yanımda taşıdıklarımla birlikte eski konumuma ulaşmam ve yeni yerime alışmam çok da zaman almamıştı… Şimdi de öyle olduğu gibi… Bunu hesaba katmamıştım gerçi ilk taşınmamda ama, ilk taşınmamın ardından her şeyi yanıma almanın faydalarını fark edince, ikinci defa taşınmamda, her şeyi yanıma almak istemem’deki niyetim birincisi kadar saf olmadı…

Geçmiş’in insana ne kadar güç verdiğinin kanıtları idi yaşadıklarım… İnsanı ayakta ve zinde tutan, geleceğine daha emin, güçlü ve hızlı adımlarla yürümesini sağlayan bir şeymiş geçmiş…

Belki de geçmişi aramak duygusunun, semtime bile uğramamasının ve yeniye bu kadar çabuk alışıp, bu kadar sıkı sarılmamın nedeni; biriktirdiklerimi, kazanımlarımı… yanımda taşımam ve geçmişin verdiği güç ile günümü dolu dolu yaşamamdandır.

Belki de…

 

 

 

 

 

 

ÖZLEM

 

Yağmurlu bir gece, sabaha doğru zaman.
Nasıl da özledim toprak kokusunu,
öyle ki evlenme teklif ediyorum şu ana.
Bu an hep benimle olsun, gitmesin diye.
Sensizim sanma, sakın kelimelere aldanma.
Öyle dolu ki içim seninle, şu koku, sıvı sesi.
Sadece seni hatırlattığı için var gibi.

Ay ışığının gök yüzü fotoğrafı çektiği yere,
Yıldızların ifade edemediği sevgimi ilk bulduğum,
Bulutların hayaliyle çimlerinde yattığım yere.
Kargaların akrobasi yaptığı ışığın yanına.
Evimizin karşısındaki parka gel bir gün benimle.

Bir kahve molasında, balkondan bakıyordum da,
Yağmur gül yapraklarını saçmış yeşil çime.
Renkler daha net sanki, daha ıslak soluduğum hava.
Yollarda su birikintileri gökyüzüne ayna gibi.
Havada kuşlar eksik, bende sen eksik.
Toprağın yağmuru süzme sesi, arasına karışan göz yaşlarım.

Hüzün beliriyor suratımda, değiştirin ben değilim aynadaki.
Saçların geliyor aklıma, avuç avuç koklamak geliyor,
Aynı batışı izlemek geliyor, aynı doğuşa kalkmak,
Hayalden çıkmak ya da dalıvermek gerçekten bir hayale.
Sonra alıyorum iki elini bırakıyorum suratıma,
Yalnızlığımı aldatıyorum, görsel bir şölenle.

Gölgesi yok hayallerin, anlamsız gerçekler,
Tepelenmiş cümleler, ard arda satırlar.
İz bırakmıyor ıslak ayaklar.

Filmin en heyecanlı yeri burası işte. Kahraman bütün oynadığı sahneleri sonunda benimser, kabullenir geçen zamanı. Objelerin renkleri değer kazanır, şekillerindeki estetik belirginleşir. Görünmez yol açılır kalpten kalbe. Yatmaya hazırlanan sevgilisine tatlı rüyalar diler. Bir öpücük elveda der şüphelere. Uzaklarda bir ışık kapanır. Eller yastığın altına gider, özlem doğar, film biter.


 
 

YALAN

 

Yalan bunlar yalan söylediklerin Yalan

bu kez bana inan

DURRRR

Gitmek çQk kolay...

aşktan bana kalan bir tek sensin yalan

yıkmadı dersen bu AŞK yalan

 

ZALİM


Zalim
Bu siir sanadir iyi dinle...
Dinle ki,
Bana dair ne varsa
Ve ne varsa yalan yanlis yasadigimiz
Hersey ama hersey yüzlesecek bu misralarda...

Bugün haber aldim senden
Defalarca çarpip nefretin kapilarini
Sokaklara vurdum kendimi.
Serseri kaldirimlar ayagima dolasti,
Yalanlarla soguttum yüregimi
Kahrettim, kan kustum ama hep sustum

Bilir misin kaç kereler seni düsünüp de,
Gizli gizli agladim,
Sen ki celladi olmustun hayallerimin
Umutlarimin katili...
Ve genç bir ömrün acimasiz azraili
Her gece çalip rüyalarimin kapisini
Beni dirhem dirhem öldürdün
Dünyayi dar edecektim sana
Önümde diz çöküp yalvaracaktin
Bensizligin acisi oturdugunda içine
Yoklugum ilmek olup dolandiginda boynuna
Ipini çekecektim, olmadi yapamadim.

Bilir misin kaç kereler seni düsünüp de, sana içtim
Serefine degil, serefsizligine...
Ben seni mi sevmistim?
Sabahlara kadar aglayip kuruttugumda göz yaslarimi
Kimse sormadi halimi, kimse acimadi.
Sarkilarla dertlestim birbasima...
Unuttum deyip kutladigimda sensizligi

Silmek için gözyaslarimi aynaya her baktigimda
Gözlerimde seni buldum.
Basucuma resmini koydum,
Nasil da acimasizdi bakislarin
Nasil da zalim,
Ben seni mi sevmistim?

Kirik dökük bir bahar mi kalacakti senden geriye
Ve ihanetin hiç dinmeyen sancisi...
Seni benden çalacaklar miydi?
Bir kus gibi uçup gidecek miydin yüregimden,
Bir daha dönmeyecek miydin?
Hangi kahpe kursunla bitti bu mavi sevda?
Aglamak neyi degistirir ki...

Hersey bitti artik hersey bitti
Sen hayallerimin celladi,
Umutlarimin katili ve zavalli bir ömrün acimasiz azraili,
Beynimdeki tek kursunla vurdum kendimi,
Gelip alabilirsin emanetini...

ÖLÜM KADAR SEVMİŞTİM SENİ...

 
 
Neye dokunsam senin tenin, her nereye baksam sen varsın…

Ne keyifle okuduğum şiirler avutuyor ne de o aşığı olduğum radyodan gelen hoş melodiler okşuyor ruhumu. Senle birlikte boşaldı her şeyin içi, senle birlikte kayboldu anlamı sanki her şeyin...

Ne kadar oldu bilmiyorum
Sen gideli kahvaltı edemiyorum
Çok uzun zamandır böylesi yalnızlığı yaşamıyorum

Giderken o bahar kokulu gülüşünü de götürdün yanında. Düşmanlığım bu yüzden belki de baharlara. Ve sevmiyorum artık çiçekleri ve genzimi yakıyor kokuları. Yağmurda sokaklarda ıslanmalarımı da aldın benim, yalın ayak yürürken ruhumu temizlediğim...

En sevdiğin koltuk boş
Yasakladım herkese
Sen gelince aynı bul diye

En sevdiğin çiçekler
Vazoda yine
Gelirsen koklarsın diye

Sokaklarımı çaldın, vicdanıma ve ruhuma dar gelen aşkımı da götürdün giderken. Dalgaların melodisine, o yosun kokusuna kaldırdığım kadehimdeki zehrin de tadını aldın benden... Sigaramı çaldın benden, ciğerlerime çekerken dumanını hırsala, beynimdeki benle savaşta kullandığım elimdeki tek silahımı aldın... Şimdilerde kadehimde mermi olduğunu söylüyorum dostlarıma, beyaz su yerine...

Ne kadar oldu bilmiyorum
Dokunur diye müzik dinlemiyorum
Hatta cezalandırdım kendimi
Arkadaşlarımı bile görmüyorum

O candan sarılmalarımı aldın benden, içimdeki yaramaz çocuğu öldürdün... Hayallerimi vurdun giderken sırtına, düşlerimi yok edip kapanmaz yaralar açtın en cesur görünen yanlarıma... Ellerim ceplerimde yürüyüşlerimi ve o çok sevdiğim yalnızlıklarımı da anlamsızlaştırdın gidişinle...

En sevdiğin koltuk boş
Yasakladım herkese
Sen gelince aynı bul diye

En sevdiğin çiçekler
Vazoda yine
Gelirsen koklarsın diye

Oysa ölüm kadar sevmiştim seni... Onun kadar gerçek ve onun kadar dost bilmiştim seni...

SEVMİŞTİM SENİ...

 

 

 

Gidene kal demek yakışmaz bana
Seven yürek olsaydı gitmezdi asla
Yaşanan herşey mazide olsa
Candan sevmiştim seni, bunu unutma


Nice hatalarını görmezden geldim
Bir dediğini asla iki etmedim
Elimde olsaydı kuş sütüyle beslerdim
Candan sevmiştim seni, bunu unutma


Gözlerim kördü tek seni gördü
Bu kalp seninle birlikte öldü
Maddiyata düşkünlüğün belimi büktü
Candan sevmiştim seni, bunu unutma


Gidişinle ansızın karardı dünyam
Sensizliğe alışacaktır yorgun sevdam
Kapandı seninle gönül sayfam
Candan sevmiştim seni, bunu unutma


Bir zamanlar kalbime yazmıştım adını
Alamadım bu dünyada ben muradımı
Kaf dağının ardına gömdüm hayatımı
Candan sevmiştim seni, bunu unutma...

UMUTSUZ ASKKK...

 

 

 

KESKE HIC TANISMASAYDIK
BU UMUTSUZ ASKI HIC YASAMASAYDIK
PISMAN DEGILIM
AMA COK ÜZGÜNÜM
COK PERISANIM
SENI ILK GÖRDÜGÜM GÜNÜ HIC UNUTAMIYORUM
O MANALI GÜLÜMSEYEN SIRIN YÜZÜNÜ
ICIMI ATES GIBI YAKAN O BAKISLARINI
HEP ANIMSIYOR, ANIMSIYORUM
ILK GÜNLER SENDEN SADECE HOSLANDIGIMI ZANNETMISTIM
OYSA NE BILIRDIM BU ASKIN
TÜM BENLIGIMI VE DAMARLARIMDAKI KANIMA GIRIP
BENI SENDE TUTSAK EDECEGINI
BU BERABERLIGIN BIR GÜN SONA ERECEGINI
DÜSÜNMEK BILE
BENI COK KORKUTUYOR SEVGILIM
ASLINDA...
ASKI BU DENLI YOGUN DUYGULARIN ZIRVESINDE YASAMAK
MUTLULUKLARIN EN BÜYÜGÜ AMA...
ENGELLI OLMAZSA...
KIZMA BANA NE YAPABILIRDIKKI
IKIMIZDE BU BERABERLIGIN SONUNDA
HÜSRAN OLDUGUNU BILE BILE YASADIK
ASKIMIZ MANTIGIN ÖNÜNE GECTI
BU GÜZEL DUYGULARIN GIRDABINA KAPILDIK

KESKE HIC TANISMASAYDIK
BU UMUTSUZ ASKI HIC YASAMASAYDIK
GÜNESIN BATISINI SEYREDERKEN
YAVAS YAVAS SONA GELDIGIMIZI HISSEDIYOR
KAHROLUYORUM...
ASLINDA...
YASADIGIMIZ BU GÜZEL GÜNLERIN BITMESINI HIC ISTEMIYORUM
AMA ENGELERIMIZI DÜSÜNDÜKCE
KANIM CEKILIYOR, NEFESIM ZORLASIYOR
KALBIM DURACAKMIS GIBI CIRPINIRKEN
BIR AN YASAMIN BILE SONA GELDIGINI DÜSÜNÜYORUM
IKIMIZDE MUTLULUGU ILK DEFA BULMUSKEN
SONSUZA KADAR KAYBEDIYORUZ BIRTANEM
BU NE BÜYÜK ACI, BU NE BÜYÜK DERT OF ALLAHIM
AMA SEN BU ASKI YASANMAMIS SAYABILIRSEN
BELKIDE YENIDEN BASLAYABILIRSIN
COK ZOR OLDUGUNU BILIYORUM
YA BEN...
ICIMDEKI DINMEYEN FIRTINALARIN KARMASIKLIGINI YASIYOR
TANRIM...
KADERIMIN OYUNUMU BU DIYE ISYAN EDIYORUM
DÜSÜNÜYORUMDA...
BERABERLIGIMIZ AYRILMAMIZDAN DAHA BÜYÜK BIR SORUN
DAHA BÜYÜK CELISKILER YUMAGI
BILIYORUM SENDE BENIMLE AYNI FREKANSTA
AYNI DUYGULARI PAYLASIYOR
AYNI SEYLERI HISSEDIYORSUN
AMA HIC OLMAZSA
BIR AN MANTIGIMIZI ASKIMIZIN ÖNÜNE KOYUP
SONA YAKLASTIGIMIZIN BILINCINE VARMALIYIZ
VE UYANMALIYIZ BU RÜYADAN SEVGILIM
CÜNKÜ BIZ ASK ENGELLISIYIZ
SONSUZA DEK BERABER OLAMAYIZ
OLAMAYIZ BITANEM
KADERIMIZ BÖYLE YAZILMIS
KESKE HIC TANISMASAYDIK
BU UMUTSUZ ASKI HIC YASAMASAYDIK

ELVEDA SEVGILIM
ELVEDA ASKIM
ELVEDA
BIR DAHA HIC BIR ZAMAN YASAYAMAYACAGIM MUTLULUKLARIM
ELVEDA

 

 

0  dan onunla başlarsın hayata
1  bakmışsın girivermiş hayatına
2  de bir düşüverir aklına
3  günlük dünyada
 
4  dörtlük geçer zamanın onla
 
 
5  vakit namaza yoktur bu bağlılık
6  üstü bir insan aslında
7  cihanda yoktur olan anda
8  köşe olursun konuşurken onunla
9  doğurursun konuşurken onunla
10'u seversin ÇOK SEVERSİN!!! 
                              
     

Image Hosted by ImageShack.usвєη нαуαℓℓєя кυяαяıм Image Hosted by ImageShack.us

 

Ben hayaller kurarım
Deprem olur...

yıkılırım...
İçimde yalpalar yüreğim...

dağılırım...

Yolun sonuna gelirsin mesela.

Ha düştü ha düşecek zamanlar...

Arkanda bir acı,önün dipsiz karanlık.

Seçmek,yaşamaktan zor belki...
Ya kalcaksın dimdik ayakta;
İçinde bi yerlerde ölürken tüm kelimeler..

Sen susacaksın
Ya da karanlığa atlayacaksın..
Bitimsiz bir yolun kenarında

Bir damla ışığa hasret kalacaksın..

Ben hayaller kurarım
Fırtına-boran olur...savrulurum
İçin için yanar ruhum...kor olurum

Mevsimler biter mesela.

Teker teker düşerken yapraklar,

Bensizliğe mi teslim olsam,

Yoksa haykırsam mı avazım çıktığı kadar diye düşün dur şimdi...
Hangi mevsim bu?..hangi ayaz
Kaç zaman sürer bu kar...

Saçımın her teline yağmadan dinmez mi?
Ben bitmeden dinmez mi?

Ben hayaller kurarım
Yeri gelir...terkedişimle toz kaldırırım
Yeri gelir...her yanım aşk kokarım

Tüm umutlar biter gözler önünde mesela...

Göçük altında kalmak an meselesi.

Kaçıp kurtulmalıyım senden...

Ya da kendimden asıl
Sis kaplamış tüm yolları
Söylesene...nasıl giderim ben şimdi?
Önümü göremiyorum...
Yok yok..sis değil nedeni
Sadece sen...
Düşmekten korkuyorum...

yolun bitmesinden...

Sonra sensizlikten

Ben hayaller kurarım;
Bir yanım hep eksik kalırım...

 

 

 

 

 

Image Hosted by ImageShack.usImage Hosted by ImageShack.us 

 
 
 
 

AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN 

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda boş yere
saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek.
Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak.
Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...
Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek...
Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...
Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların türkülerin şiirlerin her
mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım o tarifsiz
duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.
Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.
Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.
Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?
Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki.
Olsaydın avuçlarım terlemezdi...
Isırmazdım dilimin ucunu...
Özlemezdim seni yanımdayken...
Kıskanmazdım.
Korkmazdım yollarda yürümekten.
Islanmazdım yağmurlarda...
Yıldızlara aya dert yanmaz,
böyle her şarkıda sarhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten
ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki.
 

 

  

  Image Hosted by ImageShack.usImage Hosted by ImageShack.usImage Hosted by ImageShack.us

уâяє уαяαℓı уüяєğιм

 

яαнαt вıяαк вєηι уαя, ∂єя∂ιмє уαηαуıм

güzєℓ göямємιş ∂єğιℓιм кι, güzєℓℓιğιηє кαηαуıм

 

яαнαt вıяαк, нα∂ι şιм∂ι gιt, вєη υуυуα¢αğıм

ѕєηℓє уαşαуαмα∂ıкℓαяıмı ∂üşℓєяιмє ѕαкℓαуα¢αğıм

 

σℓυя уα υуαηαмαzѕαм

вιℓ кι.....

 

нαуαℓιηє ѕαяıℓıρ öℓмüş σℓα¢αğıм...

 

  

 

 

 

Image Hosted by ImageShack.us Image Hosted by ImageShack.usImage Hosted by ImageShack.us

 

 

 

 

 

 Image Hosted by ImageShack.us

 

 

 

sd4ob.jpg 



 

 

 

 

 

 

                                             

 

bu bir resimdir
 
 

 

 

Beni AffetBu akşam geç vakit, geceyle sohbetteydim. Ders çalışırken ısrarla çağırdı beni, gitmemeliydim. “Gelenler korkmayanlardır korkanlar gelmediler. dedi, Çin atasözüymüş. Kaç balkona daha seslendi, bilmiyorum.
Ölümsüz aşklar, umutsuz sevdalardan mı doğar? diye sordu. Yanlış balkonu seçmişsin, aşk hakkında fazla bir şey bilmem dedim. Dedi ki:
Bir gün bir yazı yazmıştın, tam burada karşımda, ''Gidersen!'' diye başlıyordu, çok iyi hatırlıyorum ''Yüreğim bir sahne, sen, yeri doldurulamayacak bir yıldız, sevdayı anlatıyor oyunumuz, yaşarken efsane olmuş.

Kimse senin gibi yorumlayamaz aşkı, gidersen, kapanır perdelerim , bir daha da açılmaz''; diyordun.
Evet dedim, ama, bu satırlar, ölümlü bir aşkı-belki aşk da değildi- ölümsüz sanma yanılgısından doğmuştu!

Benim bile imkansız bulduğum bir şey yaptı gece ya da ben hayallendim, yine de gördüklerim, duyduklarım gerçekse, ondan başkası olamaz. Derin bir ah çekti önce, içimi ürperten tok bir sesle''Anladım!'' dedi. Birden aralandı başımın üstündeki kara bulutlar, bir yıldız bana doğru uzanıp elimi tuttu, minnettardım. Bir şarkı duydum, güftesi Ahmet Kutsi Tecer'in bir şiiriydi, adı:''Neredesin?''

Kime, neye sesleniyordu şarkının yorumcusu, bana mı, mutluluğa mı?, Emin değildim.
Neden sonra fark ettim elimdeki yıldızla balkonun aydınlandığını, köyde yaktığımız lüks ışıkları gibiydi, masanın üstünde kağıtla kalem vardı, herhalde ben getirmiştim. ''Hadi yaz!'' dedi yıldız, ''Bizlerden bahset''
Tek bir sözcük bile dökülmedi kağıda, açıklamaya çalıştım:''O kadar çok yazdım ki sizleri, kurulmamış bir cümlem kalmadı sanki!
 
 

 

 
 
 
 

ask.jpg

 

dilimi elime verip sustum öylece...kanayan yanlarıma inat sustum!kolay olduğundan değildi,ama konuşsam da sen anlamayacaktın..

yara bere dizlerim var benim.sen hiç görmedin..ne çok kanadım..anlamadın yar..anlayamadın...düştüğümden tozdu her yanım..bundan saklandım..sen korktuğumdan sandın...oysa korkmadım hiç...canımla kendin aranda seçim yapmamı istediğinde bile korkmadım ölmekten,sensizlikten korktuğum kadar...ama dedim ya anlamadın...


hep en zor yola sevkettin beni..hep yanlış yollara..yanmış,yıkılmış,çıkmaz sokaklara...bundan geçtim ben bahar bahçe yollardan...baharlardan,saçlarından bundan vazgeçtim...sanma yorulduğumdan...kalmamışlığımdan es geçtim hayattan...

sana göre günlük güneşlikti zaman..zaman geçer ve düzelirdi hayat..ama öyle olmadı hiç...sen taze meltem kokularıyla yaşarken,ben ayazlarla savaştım.kaç kez yenildim kim bilir..kaç kez en baştan başladım...önemi yoktu kayıplarımın...gitgide vazgeçmek kolay geliyordu ya hani,bunu da içime aldım..nasıl olsa haddi hesabı yoktu ayıplarının...

kızmadıysam sana kızamadıysam,kırgın olmadığımdan değil...alıp götürdüğünden herşeyi..kalmadığımdan...beni bana bırakmadığından...eksilttin ve varsa içimde..sadece alabileceklerini değil,almaya haddin olmadıklarını da aldığından...
ne desem yine ayaz yine kar..ondan diyorum ya kestim dilimi,sussun bu feryat...artık istemiyorum ne baharları ne saçlarını..meltemlere de ihtiyacım yok,alıştım soğuklara...

gelme artık,vazgeçtim...herşeyi sattım yokluğuna..yokluğunu da bi deniz kıyısına bıraktım...ihtiyacım yoktu,sattım yokluğunu..!

 

 


Geniş bir yaradır dilimin ucunda dolanır
İki damak arasında yuvarlanarak AŞK
Belki umarsızca bir söyleyiş
Belki kırılgan bir serzeniş...
AŞK budur işte en güzeli bu
Diyemedi hiç kimse
Çünkü her nefes bir yaradır
Ve alır seni senden
Bulamazsın artık kendini bir ürperiş bir hezeyan
AŞK budur işte ...

 

 



Bir hayalin peşinde koşabilmektir aşk. Üstelik harcanan yılların sonunda o hayali hiç gerçekleştirememe olasılığına rağmen... Günleri geceleri bir odaya kapanarak geçirirken bir telefon çığlığına bir kapı ziline ömrün yarısını verebilmeyi düşünmektir aşk yada duyulacak bir sesle ömrün üzerine bir ömür daha ekleneceğini hissetmektir aşk. Birine hayatını bağışlamışken onsuz yapamayacağını düşünürken bir gün yapa yalnız kalma korkusunun bütün vücudunu titretmesidir aşk.

İhanet dediğimiz iki yanı keskin bıçağın üzerinde yürüme riskini göze almaktır aşk. Bu bıçak ki saplanabilir yüreğine.Bıçağın verdiği acıyı bütün hücrelerinde hissetmene rağmen onu iyi edecek hiçbir ilacı bulamamanın verdiği çaresizliği yaşamaktır aşk. Herşey çok iyi giderken mutluluk ormanına her gün yepyeni fidanlar ekerken, insanların sana ve ona bakıpta ileri baktığını düşünürken bir sabah uyandığında onu yanında bulamama fikrinin seni deli etmesidir aşk. Terkedildiğinde hayata küseceğini, suçlayacak yüzlerce insan bulacağını, kin tutacağını, intikam yeminleri edeceğini bilmektir aşk. Bir özlem şarkısının içini eriten ezgilerinin kulağından girip yüreğine doğru akmasını sonrada gözlerinden damla damla dışarıya taşmasını hissetmektir aşk. Hiç görmediğin, hiç dokunmadığın, sesini bile duymadığın birine tutkuyla bağlanmaktır aşk. Belkide göreceğin ilk anda bitecektir bu tutku. Buna rağmen delicesine özlemektir aşk.

Tutkun yüzünden aptallıkla suçlanmayı da göze almaktır aşk. Sana aptal diyenlere söyleyecek hiçbir kelime bulamazken yüreğinin onu seviyorum diye haykırmasıdır aşk. Plansız, hesapsız, ölçmeden, biçmeden, kaygısızca ama hep olumsuzluğunda göze alarak kendini bırakmaktır aşk.Güçtür aşk. Yenilgi sadece zayıflara mahsuzdur ve aşkın zayıflığa tahammülü yoktur. Bu yüzden her türlü pisliğe vurdumduymazlığa, kalleşliğe, iki yüzlülüğe karşı kazanılmış bir zaferdir aşk. Yarını düşünmeden sadece içinde bulunduğun anın hazını bütün benliğinde hissetmektir aşk. Sayılarla, harflerle belirlenmiş herşeye meydan okuyan bir belirsizliktir aşk. O belirsizliğin içinde savrulurken bir sonraki günü dakikası dakikasına planlamanın ne kadar saçma olduğunu görebilmektir aşk.
Ve aslında hiçbir benzetmenin hiçbir tarifin aşkı tanımaya yetmeyeceğini bile bile bu konu üzerinde yazma cesaretini gösterebilmektir aşk...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 
  Bugün 2 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!



PİŞMAN ETME NE OLUR PİŞMAN ETME NE OLUR
SENİ HER GÜN GÖRDÜĞÜME DELİ GİBİ SEVDİĞİME
KÖR EDERİM GÖZLERİMİ TAŞ EDERİM YÜREĞİMİ
GÖRMEM BİR DAHA KİMSEYİ SEVMEM BİR DAHA KİMSEYİ

 
 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol